Türkiye 14 Mayıs seçimlerine 2018’dekinden değişik bir sistemle girmeye hazırlanıyor. Her iki sistemde D’Hondt yöntemi kullanılsa da arada seçim neticelerini mühim seviyede etkileyecek farklar bulunuyor. Bundan dolayı ittifak kuran partilerin seçim sürecindeki yaklaşımları da değişik sergiliyor. Yeni sistemle ilgili merak edilenleri özetleyen kamuoyu araştırmacısı Can Selçuki, eski sistemde milletvekili çıkaramayan partilerin ittifaka sağlamış olduğu katkıya dikkat çekti. Selçuki’ye nazaran yeni sistemin Millet İttifakı açısından bir de dezavantajı var.
Millet İttifakı’ndaki 4 partinin tek başına milletvekili çıkaramayacağını söyleyen Selçuki, “Eğer 2018’deki sistemde olsaydık bu partiler ittifakın toplam milletvekili sayısına katkı verebileceklerdi. Şimdi veremiyorlar” açıklamasıyla Millet İttifakı’nın dezavantajlı konuma düşmüş olduğu durumu söyledi.
“MİLLETVEKİLİ DAĞILIMININ KURALI DEĞİŞTİ”
Toplumsal medya hesabından paylaşmış olduğu video ile eski ve yeni sistem arasındaki farkları özetleyen Selçuki’nin ifadeleri şu şekilde:
-
2018 seçim sistemi ile bugünkü seçim sistemi arasındaki fark ne? Ilkin değişmeyen şeyleri söyleyeyim: O vakit da D’Hondt sistemi kullanıyordu, şimdi de D’Hondt kullanılıyor. O vakit da bir partinin barajı geçmesi için içinde bulunmuş olduğu ittifakın barajı geçmesi yeterliydi, şimdi de öyleki.
- Peki ne değişti? Milletvekili dağılımının kuralı değişti. Eski sistemde oylar verildikten sonrasında milletvekilleri ilkin ittifaklara nazaran dağılıyordu. Şu demek oluyor ki Cumhur İttifakı bir seçim bölgesinde almış olduğu toplam oya nazaran, Millet İttifakı almış olduğu toplam oya nazaran, HDP de almış olduğu oya nazaran milletvekili sayısı alıyordu. HDP ittifak içinde olmadığı için kendi vekil sayısını taşıyordu.
-
Hemen sonra, Cumhur İttifakı diyelim ki bir seçim bölgesinde 10 tane koltuk aldı, bu 10 koltuk AK Parti ve MHP içinde gene D’Hondt sistemi kullanılarak paylaştırılıyordu. Aynı şekilde Millet İttifakı içinde de CHP, İYİ Parti ve Mutluluk Partisi içinde, HDP aslına bakarsanız ittifak içinde olmadığı için almış olduğu oy oranına nazaran milletvekilini buradan alıyordu.
-
Şimdi ne pozitif yanları vardı bu seçim sisteminin? Mesela Mutluluk Partisi herhangi bir seçim bölgesinde tek başına seçim çıkaramasa da Millet İttifakı’na sağlamış olduğu oy katkısı sebebiyle Millet İttifakı’na toplamda milletvekili sayısı kazandırabiliyordu ve bu milletvekili sayısı CHP’ye yada İYİ Parti’ye gelebiliyordu.
- Aynı şekilde mesela MHP bir seçim bölgesinde tek başına milletvekili çıkartamasa da ittifaka yapmış olduğu katkıdan dolayı genel anlamda milletvekili sayısını artırabiliyordu ve AK Parti ve MHP’ye bunun milletvekili sayısı olarak dönüşü oluyordu. Aslına bakarsan bakmış olduğunuzda Cumhur İttifakı’nın yada Millet İttifakının maksimum milletvekili sayısına katkıda bulunuyordu.
YENİ SİSTEMDE NE OLDU?
Yeni sistemde milletvekilleri artık ittifakların toplam oyuna nazaran dağıtılmıyor. Bir seçim bölgesinde partiler ne oy aldılarsa o oylar nispetinde gene D’Hondt sistemi kullanılarak dağıtılıyor. Millet İttifakı için bunun dezavantajı ne? Millet İttifakı’nda şu anda 2018’e nazaran tek başına milletvekili çıkartamayacak 4 tane parti var. Kim bunlar: Mutluluk Partisi, Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve Demokrat Parti. Bunlar tek başlarına milletvekili çıkartamıyorlar. Eğer 2018’deki sistemde olsaydık bu partiler ittifakın toplam milletvekili sayısına katkı verebileceklerdi. Şimdi veremiyorlar.
Peki Millet İttifakı bunu aşmak için ne yapıyor yada ne yapması gerekiyor? DEVA, Mutluluk, Gelecek ve Demokrat Parti’nin ittifakın görece büyük partileri olan CHP ve İYİ Parti listelerinden seçime girmesi üstünden çalışıyorlar. Veyahut Mutluluk, DEVA, Gelecek ve Demokrat Parti kendi listelerini ortaklaştırarak seçim bölgelerinde milletvekili çıkartabilecek oranlara ulaşmaya çalışıyorlar.
Dolayısıyla 2018’deki seçim kanunu ile 2023’teki seçim kanunu arasındaki en temel fark ne D’Hondt sistemi ne de ittifakların barajı aşmak için barajı aşamayan partilere destek olması. Esas fark, milletvekili dağılımları yapılırken daha ilkin, ilkin ittifakların toplam oyu sonrasında partilerin münferit oylarına nazaran hesaplanırken şimdi partilerin münferit oylarına nazaran hesaplanması. Aradaki fark budur.
Bu videodan yola çıkarak herhangi bir ittifaka ‘Tüm listenizi ortaklaştırın’ mesajını vermek doğru değil. Her ittifak 87 seçim bölgesini tek tek emek vererek birlikte ve ayrı girmenin stratejik olarak en fazla faydayı sağlamış olduğu çözümü üretmeli. Oldukça kısıtlı bir optimizasyon problemi.
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
rn
","author":{"@type":"Person","name":"editor","url":"https://www.habergonder.com/author/editor/"},"articleSection":["Siyaset"],"image":{"@type":"ImageObject","url":"https://www.habergonder.com/wp-content/uploads/2023/03/16795603-700x400.jpg","width":700,"height":400},"publisher":{"@type":"Organization","name":"","url":"https://www.habergonder.com","logo":{"@type":"ImageObject","url":""},"sameAs":["https://www.facebook.com/jegtheme/","https://twitter.com/jegtheme","#","#"]}}