Omicron’un alt varyantı olarak ortaya çıkan XBB.1.5. varyantı hakkında izahat icra eden Prof. Dr. Aydın, daha kolay bulaştığını ve antikorlardan kaçan bir varyant bulunduğunu söylemiş oldu.
Koronavirüs sonrası tüm dünyada üst solunum yollarından yakınma eden hastaların sayısında da artış meydana geldi.
Salgın sonrasında Omicron varyantının mutasyona uğramış yeni versiyonu olarak anlatılan XBB.1.5 varyantı, ABD’de ve İngiltere’deki yayılımı ile tedirginliğe niçin oldu.
Uzmanlar, bağışıklığı yenen ve bulaşıcılığı yüksek olan bu varyanta karşı mühim uyarılarda bulunmuş oldu.
Başakşehir Çam ve Sakura Kent Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Hasret Altuntaş Aydın da yeni varyanta ilişkin bilgiler verdi.
“Antikorlardan kaçan bir varyant”
İHA’nın haberine bakılırsa; Prof. Dr. Hasret Altuntaş Aydın, yeni varyantın daha evvel hastalanmaya bağlı olarak oluşan bağışıklığı yendiğini ve bulaşıcılığının yüksek bulunduğunu belirterek şu açıklamalarda bulunmuş oldu:
“Koronavirüs ile 3 yıl ilkin tanıştık ve tanıştığımızdan bu yana pek fazlaca varyantla karşılaştık. Sonuçta virüsler de varlıklarını devam ettirebilmek için çoğalmaları esnasında kendi yapılarında değişimler yapıyorlar. Bazıları bizim açımızdan bunların pozitif yönde hataları oluyor, bazıları negatif oluyor. Şu anki varyant da XBB.1.5 Omicron’un aslına bakarsak bir alt varyantı, birazcık daha kolay bulaşabilen bir yapıya haiz. Öteki varyantlara bakılırsa kolay bulaşmasıyla birlikte, bir de antikorlardan kaçan bir varyant.
“Hastaneye yatış oranlarında ciddi bir artış yok”
Bu ne demek; daha ilkin koronavirüs ile karşılaşmış, geçirmiş ve ya aşı olmuş kişilerde de hastalık oluşturabilecek olan bir varyant. Şu anki verilere bakılırsa, daha ilkin bu varyantla karşılaşmış ülkelerin durumlarına bakılırsa sayıca birazcık vakalar artıyor fakat hastaneye yatış oranlarında ciddi bir artış yok. Bir miktar artış var fakat bu hemen hemen kaygı verici bir düzeyde değil.
“Fakat öteki varyantlara bakılırsa birazcık daha öksürük baskın”
Klinik olarak birazcık daha öksürük baskın fakat onun haricinde yalnız kliniğine bakarak öksürük var bu XBB.1.5’tir doğal olarak ki diyemeyiz. Fakat öteki varyantlara bakılırsa birazcık daha öksürük baskın. Aşılar hücresel sistemi de aktive ettikleri için ne olursa olsun gene de koruyucu oluyorlar. ABD’de geçen haftaya bakılırsa bu hafta olgu sayılarında ciddi bir artış var. Yüzde 40’ı geçmiş durumda ve dünyada yalnız ABD’de değil 70’den fazla ülkede de benzer şekilde bu varyantta bir artış var. Bu aslına bakarsan koronavirüs ile karşılaştığımız 3 ‘üncü yılımız olacak. İlk 2 yılda ocak ayında koronavirüs pik yaptığını gördük gene bu yıl de muhtemelen ocak ayında piki şimal yarım kürede göreceğiz.”
Kolay bulaşan ve antikordan kaçan varyant: XBB.1.5. VİDEO
“Virüs sınır tanımıyor”
Türkiye’de görülüp görülmediğime ilişkin soruya cevap veren Prof. Dr. Hasret Altuntaş Aydın, şu sözleri kaydetti:
“Global bir dünyada yaşıyoruz, virüs sınır tanımıyor, virüsler her yerde. Alt çözümleme yapılmadığı, koronavirüs tanısı konulmadığı müddetçe bu varyantın olup olmadığı mevzusunda kati bir şey söyleyemeyiz. Tüm virüslerde uymamız ihtiyaç duyulan kurallara gene burada da uyacağız. Maske, mesafe, hijyene uyacağız, doğal ki artış olabilir. ABD’de görülüyorsa bizde de aynısı görülecek fakat uyacağımız kurallar belli, ne olursa olsun aşı olmak gerekiyor.
“Kapalı alanda bulunurken şahıs sayısına fazlaca dikkat etmek gerekiyor”
Aşıdan, antikordan kaçıyor, aşı olmamıza gerek yok benzer biçimde bir fikir son aşama yanlış olur. Ne olursa olsun hücresel immüniteyi de aktive etmek adına aşı olmak gerekiyor.
Kış dönemleri kapalı alanlarda geçirilen dönemler aslına bakarsak o yüzden bu zamanda tüm üst solunum yolu enfeksiyonları, viral enfeksiyonlar artıyor. Ne olursa olsun bulundukları alanları iyi havalandırmaları gerekiyor. Kapalı alanda bulunurken şahıs sayısına fazlaca dikkat etmek gerekiyor.
Toplu taşıma, okul benzer biçimde kalabalık ortamlarda da bulunulacaksa maskelerin kullanılması ve ya kendini hasta hisseden bir şahıs var ise, hasta bulunduğunu biliyorsa kendisini derhal izole etmesi, maskesini takması başka kişileri de hastalandırmaması açısından oldukça mühim. Gereğinden fazla takviye almanın da ciddi zararları olabiliyor o yüzden yalnız dengeli beslenilmeli, yeteri kadar fazlası değil.
Örnek olarak; burun akıntısı rinovirüste birazcık daha ön plandadır. Akciğer tutulumu RSV enfeksiyonunda birazcık daha ön plandadır fakat benzer bulguları influenzada da görebiliriz. O yüzden sadece bu tarz şeyleri kontrol ile ayırt ediyoruz. İnfluenza için, koronavirüs için elimizde kullanabileceğimiz tedavilerimiz var. Aşıyla korunabilecek influenza, Covid-19 benzer biçimde durumlar için aşımızı olacağız. Biz ihtiyaç duyulan önlemlerimizi alacağız, bir miktar gene bu virüslerde artış olabilir fakat bilhassa bu kurallara uyarak bu artışı birazcık engelleyebileceğiz.”
