
AA & Ensonhaber
Katolik Kilisesi’ne bağlı kurumlarda küçüklere yönelik cinsel istismar iddiaları, İspanya’da son bir senedir araştırılıyor.
Kamu Denetçiliği Kurumu, mart ayı başlarında meclise sunmuş olduğu raporda, İspanya’nın kuzeydoğusunda bulunan Bask bölgesindeki Katolik Kilisesi’ndeki din adamlarının cinsel istismarına uğradıkları iddiasıyla mağdur olarak 445 kişiyi dinlediğini duyurmuştu.
Katolik Kilisesi’nde küçüklere yönelik cinsel istismar vakalarıyla ilgili bazı Avrupa devletlerinde kurulan bağımsız komisyonlardan şu ana kadar meydana getirilen açıklamalarda, son 70 yılda Fransa’da 216 bin, Portekiz’de de 4 bin 815 mağdurun tespit edilmiş olduğu belirtilmişti.
İspanya’da ilk kez özür dilendi
Bask bölgesinin mühim kentlerinden Bilbao’nun Başpiskoposu Joseba Segura, Bilbao Katedrali’nde yönettiği ayinde Bask Katolik Kilisesi olarak bazı din adamlarının “küçüklere yönelik cinsel istismarlarını tanıdıklarını”, mağdurların yanında olduklarını ve özür dilediklerini söylemiş oldu.
İspanya’da ilk kere Katolik Kilisesi bünyesinde bir başpiskoposun cinsel istismar vakalarından dolayı özür dilemesi ise dikkati çekti.
“Aramızda istismarcıların bulunduğunun farkındayız”
Bilbao Başpiskoposu, “Aramızda istismarcılar bulunduğunu, bunların tarihimizin, geçmişte yaptıklarımızın birer parçası olduklarının farkındayız. Bizim haiz olduğumuz ve olmak istediğimiz değerlerin hepsini temsil etmiyor, aksine haiz olduklarımızın tam tersini yansıtıyorlar.” dedi.
“Mağdurları dinleyerek ve savunarak iyileşmelerine destek olabiliriz”
Katolik Kilisesi’nin iyi ve fena tüm tarihinin bilinmesiyle gerçeğe tanıklık edebileceklerini belirten Segura, “Kurbanların acılarını, ruhsal hasarlarını bilip onları dinleyerek, eşlik ederek ve savunarak iyileşmelerine destek olabiliriz.” şeklinde konuştu.
“Bu özür elbet ki tek başına kafi değildir”
Mağdurlardan özür dilemenin olayların üstünün kapatılmak istenmesi anlamına gelmemesi icap ettiğini vurgulayan Başpiskopos Segura, “Bu özür, bazı mağdurların talep etmesinden dolayı gereklidir fakat elbet ki tek başına kafi değildir.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.
